YeniAnayasa

YeniAnayasa

29 Nisan 2015 Çarşamba

Bilim adamları sınırsız enerjinin peşinde hi-tech 28 04 2015

Bilim adamları sınırsız enerjinin peşinde | euronews, hi-tech





Fransa’nın güneyindeki Aix en Provence kenti yakınlarındaki Cadarache kasabası, nükleer enerji alanında önemli bir uluslararası çalışmaya ev sahipliği yapıyor. 





Dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 34 ülkenin
uzmanları, burada birleşme enerjisi ile ilgili belki de dünyanın en
büyük bilimsel projesi üzerinde çalışıyor.






Uzmanlar, atom birleşmeleri ile yeni bir nükleer reaktör
inşa edip, ucuz, temiz, güvenilir ve sürdürülebilir elektrik üretmek
için bilgi ve birikimlerini bir araya getiriyor. 




Hedef yeni reaktörü en
kısa zamanda inşa edebilmek. 








Burada geleceğin nükleer birleşme reaktörünün inşa edildiği
yerdeyiz.




 20 yıl içinde inşa edilmesi hedeflenen reaktör Eyfel
Kulesi’nin üç katı ağırlığında ve 60 futbol sahası genişliğinde olacak. 






Atom çekirdeklerini bir araya getirip birleşmenin
gerçekleşmesi için 100 milyonlarca derece gibi yüksek sıcaklıklara
ihtiyaç bulunuyor.




 Bu sıcaklıklardaki plazmayı tutabilmek için manyetik
alan kullanılıyor. 




Bölünme tepkimesi döteryum ile trityum arasında
gerçekleştiriliyor.








Bu projenin direktörü 65 yaşındaki Bernard Bigot’ya göre,
enerji birleşmesi sayesinde dünyada enerji üretimi ile ilgili en büyük
sorun çözülmüş olacak.




Euronews: ‘‘Burada nükleer birleşme ile üretilen enerjinin avantajları nelerdir?’‘



Bernard Bigot: 



‘‘En önemli avantaj yanabilir madde
içermesi, bu da hidrojen, sayesinde oluyor. 




Hidrojen doğada oldukça
fazla, deniz ve göllerde fazlasıyla mevcut;




 yüz milyonlarca yıl
tükenmesi mümkün değil, ikinci avantaj ise atıkların kontrolü, çok az
bir radyoaktif madde olabilir ama onların yaşam süresi daha kısa. 




Nükleer parçalanma ile atıkların giderilmesi için milyonlarca yıl,
nükleer birleşme sistemi ile bir kaç yüzyıl gerekiyor.’‘








Bigot ayrıca, sorun anında nükleer birleşmenin kolay bir
şekilde durdurabileceğine inanıyor. 




Nükleer parçalanmada aynı şey söz
konusu değil. 




süreç dursa bile, tehlikeli tonlarca nükleer yakıt enerji
üretmeyi sürdürüyor.






Bu odada mühendisler, nükleer reaktörlerin sanal
parçalarını doğru yerlere yerleştirmeye çalışıyor.




 Parçalar bazen uzak
ülkelerden geliyor. 




Bunların milimetrik ayarlarla kusursuz bir şekilde
yerleştirilmesi gerekiyor. 




Projenin de tabi karşılaştığı sorunlar var.
Örneğin trityum maddesinin olası sızması.




 Ancak Bigut’ya göre, büyük bir
tehlike arz etmiyor.




Bernard Bigot: 



‘‘Eğer kaza olacaksa nasıl türde bir kaza
olur ?




 sorusunu yönetirsek, aklımıza gelen ilk konu bir sızıntının hasıl
olması, bu durumda bile havaya yayılan gaz insan sağlığını tehlikeye
sokacak boyutta değil ve insanlar günlük yaşamlarını eskisi gibi
sürdürebilir.’‘






Buna rağmen, mühendisler, olası sızıntı halinde tehlikeli
madde olarak bilinen trityumun emmek için özel borular dizayn etmeye
çalışıyor.




 Projenin diğer önemli sorunu ise oldukça pahalı olması. 



Bu
proje için 16 milyar euro masraf gerekiyor. 




Bu rakam 2006 yılında ilk
düşünüldüğünden yaklaşık üç misli daha fazla.




Bernard Bigot: ‘‘Evet proje oldukça masraflı, bunu kabul
ediyorum ancak üretilen enerjinin miktarı düşürüldüğünde, çok etkileyici
bir tablo ortaya çıkıyor ve uzun süreli enerji ihtiyacının giderilmesi
için bu kadar yatırıma değdiğini görüyorsunuz.’‘ 








Sanal çalışmaların yapıldığı bu odada, projenin farklı
parçaları dikkatli bir şekilde yerleştiriliyor ve faaliyete geçtikleri
farz edilerek üzerinde sanal icraatlar yapılıyor. 






Iter projesi belki bir rüya projesi, belki imkansız bir
rüya ancak Bigot ve ekibi bunun bir gün mutlaka gerçekleşeceğine
yürekten inanıyor.