YeniAnayasa

YeniAnayasa

20 Nisan 2015 Pazartesi

Tasavvufa adanmış bir hayat: Kudsi Ergüner İstanbul gibi bir şehirde Tatyos Efendi'nin eserlerini çıkartırsanız bizim musikide bir şey kalmaz

Tasavvufa adanmış bir hayat: Kudsi Ergüner | euronews, le mag



 "Kültürlerin sınırlarıyla politik dünyanın sınırları çok farklı.



 Tabi
siyasi hükumetler bir yerde bir ulusallık heyecanı 




içerisinde bunu o
sınırların içerisine tıkmaya çalışıyorlar ama 




bir sürü Rum, Ermeni
bestekarın eserlerini çalıyoruz bugün. 




İstanbul gibi bir şehirde Tatyos
Efendi'nin eserlerini 




çıkartırsanız bizim musikide bir şey kalmaz."





Kudsi Ergüner Azerbaycan’da düzenlenen
Uluslararası Muğam Festivali’nde Euronews’in sorularını yanıtladı.
Ergüner dört kuşaktır tasavvuf müziği yapan bir aileden geliyor.
Müzisyen tasavvufun günümüz müziğinde nasıl can bulduğunu anlattı:




‘‘Modern açıdan baktığımızda ‘techno’ müziğe kayan bir Sufizm var.
Bu Avrupa kaynaklı veya Batılılaşmış Müslüman ülkelerin Batılılaşmış
kesiminin kendilerine adapte ettikleri bir heyecan. Burada dönen
insanlar var, ney çalan insanlar var kendilerini Sufi hisseden insanlar
var ama bu insanların bir yandan da böyle bir geleneksel bağlantı
olmadan dahi bu tasavvufu sevmeleri güzel bir zenginlik.’




Mimarlık tahsili almak için 1973 yılında Paris’e yerlesen Ergüner
kariyeri boyunca 200’ü aşkın albüm piyasaya sürdü. Yoğun bir programa
sahip olan Ergüner ‘İslam Blues’ isimli albümü için İbn-i Arabi’nin
şiirlerini flamenko tarzında Arapça olarak yorumladı.




Kudsi Ergüner:

Biz tasavvuftan bahsediyoruz ama Endülüs Müslüman olduğu dönemde
Endülüs’te de tasavvuf vardı. Bunlardan bir tanesi de meşhur İbn-i Arabi
Hazretleri. İbn-i Arabi’nin bir de şiir kitabı var. Bu şiir kitabı
‘Tercimanü-l E-şvak’. Flamenko müzisyenleri o şiirleri okudular, biz de
Arapça’sını okuduk. Yani maksat sadece burada Flamenko ile bizim
musikimizi birleştirmek değil. Ama bizim kültürel mirasımızı bugünkü
politik sınırlarımızın ötesinde bir yandan ta Endülüs’e İspanya’ya bir
yandan da Hindistan’a kadar uzanabileceği, uzanması gerektiğinin altını
çizmekti. Kültürlerin sınırlarıyla politik dünyanın sınırları çok
farklı. Tabi siyasi hükumetler bir yerde bir ulusallık heyecanı
içerisinde bunu o sınırların içerisine tıkmaya çalışıyorlar ama bir sürü
Rum bestekarın eserlerini çalıyoruz bugün Ermeniler de var.
Ermenilerimiz… İstanbul gibi bir şehirde Tatyos Efendi’nin eserlerini
çıkartırsanız bizim musikide bir şey kalmaz.