YeniAnayasa

YeniAnayasa

3 Mayıs 2015 Pazar

Bilim adamları sınırsız enerjinin peşinde The Saint 1997 izle

Bilim adamları sınırsız enerjinin peşinde | euronews, hi-tech



The Saint 1997 izle Konuyla ilgili film



Fransa’nın güneyindeki Aix en Provence kenti yakınlarındaki Cadarache kasabası, nükleer enerji alanında önemli bir uluslararası çalışmaya ev sahipliği yapıyor.



Dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 34 ülkenin uzmanları,
burada birleşme enerjisi ile ilgili belki de dünyanın en büyük bilimsel
projesi üzerinde çalışıyor.






Uzmanlar, atom birleşmeleri ile yeni bir nükleer reaktör inşa edip,
ucuz, temiz, güvenilir ve sürdürülebilir elektrik üretmek için bilgi ve
birikimlerini bir araya getiriyor. Hedef yeni reaktörü en kısa zamanda
inşa edebilmek. 






Burada geleceğin nükleer birleşme reaktörünün inşa edildiği
yerdeyiz. 20 yıl içinde inşa edilmesi hedeflenen reaktör Eyfel
Kulesi’nin üç katı ağırlığında ve 60 futbol sahası genişliğinde olacak. 






Atom çekirdeklerini bir araya getirip birleşmenin gerçekleşmesi için
100 milyonlarca derece gibi yüksek sıcaklıklara ihtiyaç bulunuyor. Bu
sıcaklıklardaki plazmayı tutabilmek için manyetik alan kullanılıyor.
Bölünme tepkimesi döteryum ile trityum arasında gerçekleştiriliyor.






Bu projenin direktörü 65 yaşındaki Bernard Bigot’ya göre, enerji
birleşmesi sayesinde dünyada enerji üretimi ile ilgili en büyük sorun
çözülmüş olacak.






Euronews: ‘‘Burada nükleer birleşme ile üretilen enerjinin avantajları nelerdir?’‘





Bernard Bigot: ‘‘En önemli avantaj yanabilir madde içermesi, bu da
hidrojen, sayesinde oluyor. Hidrojen doğada oldukça fazla, deniz ve
göllerde fazlasıyla mevcut; yüz milyonlarca yıl tükenmesi mümkün değil,
ikinci avantaj ise atıkların kontrolü, çok az bir radyoaktif madde
olabilir ama onların yaşam süresi daha kısa. Nükleer parçalanma ile
atıkların giderilmesi için milyonlarca yıl, nükleer birleşme sistemi ile
bir kaç yüzyıl gerekiyor.’‘






Bigot ayrıca, sorun anında nükleer birleşmenin kolay bir şekilde
durdurabileceğine inanıyor. Nükleer parçalanmada aynı şey söz konusu
değil. süreç dursa bile, tehlikeli tonlarca nükleer yakıt enerji
üretmeyi sürdürüyor.






Bu odada mühendisler, nükleer reaktörlerin sanal parçalarını doğru
yerlere yerleştirmeye çalışıyor. Parçalar bazen uzak ülkelerden geliyor.
Bunların milimetrik ayarlarla kusursuz bir şekilde yerleştirilmesi
gerekiyor. Projenin de tabi karşılaştığı sorunlar var. Örneğin trityum
maddesinin olası sızması. Ancak Bigut’ya göre, büyük bir tehlike arz
etmiyor.






Bernard Bigot: ‘‘Eğer kaza olacak sa nasıl türdü bir kaza olur ?
sorusunu yönetirsek, aklımıza gelen ilk konu bir sızıntının hasıl
olması, bu durumda bile havaya yayılan gaz insan sağlığını tehlikeye
sokacak boyutta değil ve insanlar günlük yaşamlarını eskisi gibi
sürdürebilir.’‘






Buna rağmen, mühendisler, olası sızıntı halinde tehlikeli madde
olarak bilinen trityumun emmek için özel borular dizayn etmeye
çalışıyor. Projenin diğer önemli sorunu ise oldukça pahalı olması. Bu
proje için 16 milyar euro masraf gerekiyor. Bu rakam 2006 yılında ilk
düşünüldüğünden yaklaşık üç misli daha fazla.






Bernard Bigot: ‘‘Evet proje oldukça masraflı, bunu kabul ediyorum
ancak üretilen enerjinin miktarı düşürüldüğünde, çok etkileyici bir
tablo ortaya çıkıyor ve uzun süreli enerji ihtiyacının giderilmesi için
bu kadar yatırıma değdiğini görüyorsunuz.’‘ 






Sanal çalışmaların yapıldığı bu odada, projenin farklı parçaları
dikkatli bir şekilde yerleştiriliyor ve faaliyete geçtikleri farz
edilerek üzerinde sanal icraatlar yapılıyor. 






Iter projesi belki bir rüya projesi, belki imkansız bir rüya ancak
Bigot ve ekibi bunun bir gün mutlaka gerçekleşeceğine yürekten inanıyor.